14 Mart 2012 Çarşamba

VAY HALİNE!

Bismillahirrahmanirrahim
Mal toplayıp onu tekrar tekrar sayan,
İnsanları arkadan çekiştirip, kaş-göz hareketleriyle alay edenlerin vay haline!
Malının kendisini ebedi yaşatacağını sanır.
Hayır! Andolsun ki o Hutame'ye atılacaktır,
Hutame'nin ne olduğunu bilir misin?
O kalplerin içine işleyecek, Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir.
Cehennemlikler, dikilmiş direklere bağlı oldukları halde, o ateşin kapıları üzerlerine kapatılacaktır.
                                                                                                                                  Hümeze Sûresi

''Bir kimse hakkında birşey söylendiğinde, o kimse onu duyduğunda rencide olacaksa, o söz doğru bile olsa gıybettir.'' Hz.Muhammed(sav)

Efendimiz'in(sav) bildirdiği üzere bir kişinin gıyabında doğru dahi olsa konuşmak gıybettir, yalan konuşmaksa iftiradır ki, bu içinden çıkılması çok zor bir günahtır. Gıybet; kalbimizle, dilimizle ve fiili olarak yani kaş-göz, el-kol işaretleriyle yapılır. Yapılır ama gıybet etmek haramdır ve biz inananlara kesinlikle yasaklanmıştır.

Oysa ki Peygamber Efendimiz(sav) bizi şöyle uyarmaktadır; ''Bir kimse, bir müslümanın ayıbını gizlerse, Allah onun dünya ve ahirette ayıbını örter. Bir sıkıntısını giderirse, Allah kıyamet gününün sıkıntılarını ondan giderir.''

Ve yine Efendimiz(sav); ''Gıyabi olarak din kardeşi aleyhinde konuşulduğunda, zillete düşürüldüğünde bu dedikodudan din kardeşini müdafaa eden kimsenin, kıyamet günü ırz ve şerefini korumayı Allah üzerine almıştır,'' buyuruyor ve bu sözleriyle bizlere büyük müjdeler vermiş oluyor.

Kalbimize şüpheli gelen herşeyi iyiye yormalıyız. Gözümüzle şahit olduklarımızda bile kesin hüküm vermeyip, ''doğrusunu Allah bilir, ben yanılabilirim'' demeliyiz.

Gıybette insan çoğunlukla, hakkında kesin bilgi sahibi olmadığı şeyleri konuşur. Ve bu konuşmalarının hiç kimse tarafından duyulmayacağını zanneder. Halbuki Rabbimiz Es-Semi'dir. Gizli-açık, alçak-yüksek, küçük-büyük her varlığın bütün seslerini ve hareketlerini duyan, her sesi, her yalvarışı-yakarışı dinleyip, işitendir. Ve tabii ki yazıcı melekler her yapıp-ettiğimizi, her söylediğimizi her an yazmaktadırlar.

Gıybetin mübah olduğu durumlar ise şöyledir;

1.Zulme uğramış(hükümdar veya hakimden) kimse, yetkili birisine derdini anlatıp yardım isterse,
2.Bir kötülüğün önlenmesi için yardım isterse,
3.Fetva almak isterse,
4.Müslümanları şerden sakındırmak isterse,
5.Kişinin fıskı ve bidatçiliği aşikarsa,
6.Mecbur kalındığında tarif etmek için varsa lakabı kullanılabilir.

Gıybeti dillendirmek nasıl günahsa, bunu dinlemek de o kadar günahtır. Gıybet toplumdaki huzur ve güveni ortadan kaldırır. Gıybeti yapılan kişiyle helalleşilmezse, kul hakkına girilmiş olur. Helalleşmek zaruridir. Efendimiz'in(sav) bize öğrettiği; 'ya hayır söylemek, ya da susmaktır'. Allah'tan(cc) korkan ve her yaptığının hesabını vereceğinin bilincinde olan bu şekilde davranır.

Efendimiz'in(sav) bildirdiği gibi en üstün Müslüman, dilinden ve elinden emin olunan Müslüman'dır. Gıybet kalbimizin katılaşmasına da sebep olur. Merhametimiz azalır. Büyüklerin dediği gibi; 'çok konuşan boş konuşur'. Gönlü güzel olan, fikri güzel olan zaten kötü ve boş konuşmaz, konuşamaz.

Efendimiz(sav); ''Gıybet zinadan otuz altı defa daha şiddetlidir.'',''Gıybetten sakınınız! Zira gıybet, zinadan daha şiddetlidir. Çünkü zina eden kimse tövbe eder ve Allah da affeder. Fakat gıybet eden, gıybeti yapılan affedinceye kadar, affedilmez,'' buyurmuştur.

Öyleyse gıybetten yani dedikodudan uzak yaşayalım, dünyamızı da ahiretimizi de muhafaza edelim, müflislerden olmayalım.

''Gıybet eden cehennemliktir.''
''Cehennemden en son çıkan gıybetten tövbe edendir, cehenneme ilk giren, gıybetten tövbe etmeden ölendir.''
''Gıybet yapmayan Allah'ın güvencesindedir.''
                                                                  Hz.Muhammed(sav)
                                       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder