4 Eylül 2012 Salı

HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR...

Oda boş,

Adımlar çekilmiş kapılardan,

Kahkahalar silinmiş,

Duvarlar küsüşmüşler, birbirlerine bakmıyorlar.

Işık başını sokacak yer arıyor,

Daracık boşluğa yalvarıyor,

Boşluk utanıyor varlığından,

Yüzünü saklıyor yerdeki mum ışığından

Perdeler karanlığa sarılıyor, korkudan

Kırışmış bir gömlek...

Yerde,

Cansız,

Fersiz,

Tensiz, 

Nefessiz.

Can kayıp düşmüş omuzlarından

Boşuna bekliyor sedef düğmeler

İki yakası bir araya gelmiyor canın

İliklerine kadar boş,

İliklerine kadar boşluk

Gömleğin boş kollarında kıvranıyor

Beyaz bir çarşaf, sedirde

Tatlı uykuların beşiğinden çoktan düşmüş

Boşluğu avutmaya çalışıyor.

Üzerine düşen titrek gölgelerde 

Parmak izlerini taşıyor ölümün

Boynuna sarılıyor ölünün

Çaresiz çarşaf, bir cesetten sıcaklık umuyor.

Mum üşüyor

Alev ağlıyor

Hiçbir yere basmıyor ölünün ayakları

Boşluk büyüyor, duvarlar terkediyor odayı

Zemin kayıyor, tavan uçuyor, an devriliyor

Ölümün buzdan heykelini dokuyor sessizlik

Ortada öylece kalıyor ölü

Yalnızlığıyla kucaklaşıyor

Yüzü hiçbir yere bakmıyor

Yanağına dokununca ışık, sönüyor

Göğsü kaskatı, kalbi kıpırtısız

Elleri boş, avuçlarına hiçbirşey sığmıyor

Dudaklarında yarım kalmış gülüşlerin neşvesi var

Bir sonraki nefese açıkmış gibi,

Kirpik uçlarına asılmış hasretleri,

Tavana çakılı gözleri boşluğu emiyor.

Gözbebekleri ölümü resmediyor.

Bu benim,

Bu benim ölüm,

Bu benim ölümüm.

Bana geldiğinde ölüm 

Böyle olacak, ölüm

Böyle olacak ölüm...

Senâi Demirci



2 yorum:

  1. Allah(c.c.) yaşamın da ölümün de en hayırlısını versin bizlere.... amin

    YanıtlaSil