Ya Mütekebbir!
Ben fakirim, Sen Rahim'sin
Ben ölüyüm, Sen Hayy'sın
Ben çaresizim, Sen Ehad'sın
Ben muhtacım, Sen Samed'sin
Ben sağırım, işiten Sen'sin
Ben körüm, gören Sen'sin
Ben dilsizim, konuşan Sen'sin
Ben yaratılıyorum, yaratan Sen'sin
Ben yokum var eden Sen'sin
Ben hiçim ama, emellerim büyüktür
Ben yoksulum ama, isteklerim çoktur
Ben isterim, çünkü Sen büyüksün
Şahit yaz büyüklüğüne bu küçük kalbimi!
Senai Demirci
El-Mütekebbir ism-i şerifi büyüklükte eşi, benzeri olmayan Rabbimizin en güzel isimlerindendir.
El-Mütekebbir esması; Rabbimizin zatına nispetle, her varlığın küçük ve basit olduğunu, mutlak büyüklüğün ancak Allah'ın(cc) zatına ait olduğunu ifade eder.
O'nun(cc) büyüklüğü herşey ve her olayda tezahür eder.
Yaratılmış herşey O'nun(cc) büyüklüğünü ortaya koyar.
Her varlık mevcudiyetiyle ilahi azamet ve büyüklüğü işaret eder. Ancak yaratıklardan bazıları kibirlenerek, zorbalık yapmak isteyerek ya da öyle yapmak isteyenlere aşırı sevgi duyarak Allah'ın(cc) zikredilen sıfatlarına şirk koşarlar.
Gerçek ve mutlak büyüklüğün ilahi planda söz konusu olduğunu belirtir.
O(cc) asli yeri olan kulluğu unutarak, şımararak, kibirlenenleri helâke uğratır.
Çok büyük, her hususta büyüklüğünü gösteren, büyüklük, ululuk, kibriya ve azamet kendisine mahsus, kendisinin hakkı olan O'dur(cc).
Kibirlenmek ve büyüklük taslamak yaratılmışların hak ettikleri bir sıfat değildir. Mütekebbir sıfatı insan için kullanılamaz. Çünkü yaratılmışlarda büyüklük, ululuk yoktur. Aksine yoksulluk ve ihtiyaç vardır. Zaman olur ki, bir sinek bir Nemrut'un işini bitirmeye yeter. Böylesine aciz olan ölümlülerin büyüklük taslamaları, cahillik ve yalancılıktır.
Allah(cc) zat, sıfat ve fiillerinde büyüklüğün, yüceliğin, kutsiyetin her nevini toplamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder