21 Şubat 2012 Salı

HZ.EBU BEKİR(RA) İLE HZ.ALİ(RA)

Birgün Hz.Ebu Bekir Sıddık(ra) Resulullah'ın(sav) evine geldi. İçeri gireceği sırada Hz.Ali bin Ebi Talip(ra) de geldi. Hz.Ebu Bekir(ra) geri çekilip;

-Ya Ali! Sen buyur, gir, dedi.
O(ra) da cevap verdi ve aralarında şu konuşma geçti;
-Ya Ebu Bekir! Sen önce gir ki, her iyilikte önde olan, her hayırlı işte ileri olan, herkesi geçen sensin.

Hz.Ebu Bekir(ra);
-Sen önce gir ki, Resulullah'a(sav) daha yakın olan sensin.

Hz.Ali(ra); 
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah'tan(sav) işittim; ''Ümmetimden Ebu Bekir'den daha üstün bir kimsenin üzerine güneş doğmadı,'' buyurdu.

Hz.Ebu Bekir(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçebilirim ki? Resulullah(sav) kızı Fâtıma'yı(ra) sana verdiği gün; ''Kadınların en iyisini, erkeklerin en iyisine verdim,'' buyurdu.

Hz.Ali(ra);
-Ben senin önüne geçemem, çünkü Resulullah(sav), ''İbrahim'i(as) görmek isteyen, Ebu Bekir'in(ra) yüzüne baksın,'' buyurdu.

Hz.Ebu Bekir(ra);
-Ben senin önüne geçemem, çünkü Resulullah(sav); ''Âdem'in(as) hilm sıfatını ve Yusuf'un(as) güzel ahlâkını görmek isteyen, Ali Mürteza'ya baksın,'' buyurdu.

Hz.Ali(ra);
-Senin önünde gidemem, çünkü Resulullah(sav); ''Ya Rabbi! Beni en çok seven ve ashabımın en iyisi kimdir?'' dedi. Cenab-ı Hak; ''Ya Muhammed! Ebu Bekir Sıddık'tır,'' buyurdu.

Hz.Ebu Bekir(ra);
-Ben senin önüne geçemem, çünkü Resulullah(sav) Hayber'de ''Yarın sancağı öyle bir kimseye veririm ki, Allah onu sever, ben de onu çok severim,'' buyurdu.

Hz.Ali(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah(sav) ''Cennetin kapıları üzerinde Ebu Bekir Habibullah yazılıdır,'' buyurdu.

Hz.Ebu Bekir(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah(sav) Hayber gazasında bayrağı sana verip, ''Bu bayrak Melik-i Galib'in, Ali bin Ebi Talib''e hediyesidir,'' buyurdu.

Hz.Ali(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah(sav) buyurdu ki; ''Ya Ebu Bekir! Sen benim gören gözüm, bilen gönlüm yerindesin.''

Hz.Ebu Bekir(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah(sav) buyurdu ki; ''Kıyamet günü Ali cennet hayvanlarından birine binmiş olarak gelir. Cenab-ı Hak buyurur ki; Ya Muhammed! Senin baban İbrahim Halil, ne güzel babadır. Senin kardeşin Ali bin Ebi Talip, ne güzel kardeştir.''

Hz.Ali(ra);
-Ben senin önüne geçemem, çünkü Resulullah(sav) buyurdu ki; ''Kıyamet günü cennet meleklerinin reisi olan Rıdvan adındaki melek cennete girer. Cennetin anahtarlarını getirir bana verir. Sonra Cebrail(as) gelip, Ya Muhammed! Cennetin ve cehennemin anahtarlarını Ebu Bekir Sıddık'a ver, istediğini cennete, dilediğini cehenneme göndersin,'' der.

Hz.Ebu Bekir(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah(sav) buyurdu ki, ''Ali kıyamet günü benim yanımdadır. Havz ve Kevser yanında benimledir. Sırat üzerinde benimledir. Cennette benimledir. Allah'ı görürken benimledir.''

Hz.Ali(ra);
-Ben senden önce giremem, çünkü Resulullah(sav), ''Ebu Bekir'in imanı, bütün müminlerin imanı ile tartılsa Ebu Bekir'in imanı ağır gelir,'' buyurdu.

Hz.Ebu Bekir(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah(sav) buyurdu ki; ''Ben ilmin şehriyim, Ali onun kapısıdır.''

Hz.Ali(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah(sav) buyurdu ki; ''Ben sadıklığın şehriyim, Ebu Bekir onun kapısıdır.''

Hz.Ebu Bekir(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah(sav) buyurdu ki; ''Kıyamet günü Ali bir ata biner, görenler acaba bu hangi peygamberdir,'' derler. ''Allah, bu Ali bin Ebi Talip'tir,'' buyurur.

Hz.Ali(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah buyurdu ki; ''Ben ve Ebu Bekir bir toptaktanız, tekrar bir olacağız.''

Hz.Ebu Bekir(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah buyurdu ki, ''Allah-ü Teala, Ey Cennet! Senin dört köşeni dört kimse ile bezerim. Biri peygamberlerin üstünü Muhammed'dir. Biri Allah'tan korkanların üstünü Ali'dir. Üçüncüsü kadınların üstünü Fatımat'üz Zehra'dır. Dördüncü köşesindeki de temizlerin üstünü Hasan ve Hüseyin'dir.''

Hz.Ali(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, Resulullah(sav) buyurdu ki, ''Sekiz cennetten şöyle ses gelir, Ebu Bekir sevdiklerinle birlikte gel, hepiniz cennete girin.''

Hz.Ebu Bekir(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah(sav) buyurdu ki, ''Ben bir ağaca benzerim, Fâtıma bunun kökü, Ali gövdesi, Hasan ve Hüseyin meyvesidir.''

Hz.Ali(ra);
-Ben senin önüne nasıl geçerim, çünkü Resulullah(sav) buyurdu ki, ''Allah Ebu Bekir'in bütün kusurlarını affetsin, çünkü o kızı Aişe'yi bana verdi. Hicrette bana yardımcı oldu. Bilal-i Habeşi'yi benim için azad etti.''

Resulullah'ın(sav) bu iki sevgilisi kapıda böyle konuşurlarken, kendileri içeriden dinliyorlardı. Hz.Ali'nin(ra) sözünü kesip içeriden buyurdu ki, ''Ey kardeşlerim Ebu Bekir ve Ali! Artık içeri girin, Cebrail(as) gelip dedi ki; yerdeki ve yedi kat göklerdeki melekler sizi dinlemektedir. Kıyamete kadar birbirinizi övseniz, Allah yanındaki kıymetinizi anlatamazsınız.''

İkisi birbirine sarılıp Resulullah'ın(sav) huzuruna girdiler.

Resulullah(sav);
''Allah ikinize de yüzbinlerce rahmet etsin ve düşmanlarınıza da yüzbinlerce lânet olsun!'' buyurdu.

Hz.Ebu Bekir(ra);
''Ya Resulullah! Ben Ali kardeşimin düşmanlarına şefaat etmem,'' dedi.

Hz.Ali(ra);
''Ya Resulullah! Bende Ebu Bekir kardeşimin düşmanlarına şefaat etmem, başını kılıçla bedeninden ayırırım.''

Hz.Ebu Bekir(ra);
''Ben senin düşmanlarına Kevser havzından su vermem,'' dedi.

Hz.Ali(ra);
''Ben senin düşmanlarını Sırat'tan geçirmem,'' buyurdu.

Allah(cc) cümlemize böyle güzel arkadaşlıklar nasip etsin inşallah.

Kaynak; Dört Büyük Halife(Şemsüddin Ahmed Efendi)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder